46- Beşte Birden
(Humus'tan) Sonra Ordunun Bir Kısmına Kahramanlık ve Zor işlere Karşı Tahammül
Göstermelerinden Dolayı Nefel (Ödül) Vermek
1. Seleme b. el-Ekva'
- - (-)
13384 (1)- İyas b. Seleme
b. el-Ekva', babasından bildirir: Hudeybiye zamanında Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ile birlikte Medine'ye geldik. Ben ve Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in hizmetçisi Rebah, Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) yük develerini (emri üzerine) alıp yola çıktık. Ben Talha b.
Ubeydillah'ın atı ile çıktım. Ben atı develerle birlikte kırasıya götürüp
getiriyordum. Gales denilen yerde iken Abdurrahman b. Uyeyne, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in develerine saldırıp çobanı öldürdü. Kendisi ve
birlikte atlı kişiyle sürüyü sürmeye başladı. Bunun üzerine: "Ey Rebah! Şu
atı alıp Talha b. Ubeydillah'a yetiştir ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'e, sürüsüne baskın yapıldığını haber ver!" dedim. Bir tepenin
üzerine çıkarak Medine'ye doğru yönelip üç defa "Ey Sabahım!" diye
nida ettim. Sonra
kılıcım ve okumla
adamların arkasından gidip ok atmaya ve onları yaralamaya başladım ... "
Sonrasında ravi söz
konusu hadisi uzunca zikrettikten sonra şöyle devam etti: "Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bugün en hayırlı süvarimiz, Ebu Katade, en
hayırlı piyademiz ise Seleme idi'' buyurdu. Sonra bana biri süvari hissesi,
biri de piyade hissesi olmak üzere ganimetten iki hisse verdi.
25339 (3)'te tekrar
edecektir.
2. Sa'd b. Malik
- - (-)
13385 (1)- Sa'd b. Malik
der ki: (Bedir savaşından sonra Allah Resulü'ne) "Ey Allah'ın Resulü!
Bugün Allah müşriklerden yana içimi rahatlattı. (Onlardan elde ettiğim) bu
kılıcı da bana ver" dedim. Ancak Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Bu kılıç ne senin, ne de benimdir. Onu bırak'' karşılığını
verdi. Bunun üzerine kılıcı götürüp bıraktım. Döndükten sonra içimden:
"Belki de bu kılıç savaşta benim kadar sıkıntı çekmemiş birine
verilecektir" dedim. Böyle düşünürken arkamdan biri (Resulullah) bana
seslendi. "Hakkımda bir şeyler mi nazil oldu?" diye sorduğumda: ''Bu
kılıcı benden istediğinde benim olmadığı için sana vermedim. Ancak şimdi bana
bağışlandı. Artık senindir, alabilirsin'' karşılığını verdi. Sonrasında Allah:
"Sana ganimetler hakkında soruyorlar. De ki: "Ganimetler, Allah'a ve
Resulüne aittir ... "[Enfal 1] ayetini indirdi.
[Hasen]
Diğer tahric: Ebu Davud
(2740), Tirmizi (3079) ve Nesai, es-Sünenu'l-kübra'da (11196) rivayet ettiler.
21522 (1)'de tekrar
edecektir.
13386 (2)- Sa'd b. Ebi
Vakkas der ki: Bedir savaşında kardeşim Umeyr öldürüldü. Ben de müşriklerden
Said b. el-As'ı öldürdüm ve Zul-Ketife denilen kılıcını aldım. Bu kılıçla
birlikte Nebiimize (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gittiğimde bana: ''Kılıcı götürüp
ganimet mallarının içine koy'' buyurdu. Kılıcı ganimet mallarının içine koymaya
giderken kardeşimin öldürülmesi ve ele geçirdiğim bu kılıcın benden
alınmasından dolayı içimde büyük bir sıkıntı vardı. Ancak çok geçmedi Enfal
Süresi nazil oldu. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana:
''Git ve o kılıcını al'' buyurdu.
[Hasen]
Diğer tahric: Said b.
Mansur (2689) rivayet etti.
13387 (3)- Mus'ab b.
Sa'd der ki: Babam hakkında dört ayet nazil oldu. Babam anlatıyor: (Birincisi) savaş
sonrasında elde ettiğim bir kılıcı aldım ve: "Ey Allah'ın Resulü! Bu
kılıcı bana hibe et" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Onu (yerine) bırak" buyurdu. Ben bir daha: "Ey Allah'ın Resulü!
Bu kılıcı bana hibe et, ben (savaşta) yeterli olmayanlar gibi mi
sayılacağım?" dediğimde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Onu aldığın yere bırak" buyurdu. Bunun üzerine: "Sana
ganimetler hakkında soruyorlar. De ki: "GanimetIer, Allah'a ve Resulüne
aittir"[Enfal 1] ayeti nazil oldu. (Bu ayet İbn Mes'üd'un kıraatında da:
(.......) şeklindedir.) (İkincisi) annem bana: "Allah sana akrabalık
bağlarını gözetmeyi ve anne babaya iyiliği emretmiyor mu? Vallahi sen,
Muhammed'i inkar etmediğin müddetçe bir şey yemeyecek ve bir şey içmeyeceğim"
dedi. Ona bir şeyler içirmek istedikleri vakit ağzını açmak için bir tahta
parçası sokar ve içine içecek -Şu'be rivayetinde: "ve yiyecek"-
döküyorlardı. Bunun üzerine:
"Biz insana, ana
babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Çünkü anası onu nice sıkıntılara
katlanarak taşımıştır. Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur. (İşte bunun
için) önce bana, sonra da ana-babana şükret diye tavsiyede bulunmuşuzdur. Dönüş
ancak banadır. Eğer onlar seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi (körü körüne)
bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla dünyada iyi
geçin. Bana yönelenIerin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz ancak banadır. O zaman
size, yapmış olduklarınızı haber veririm"[Lokman 14,15] ayetleri nazil
oldu.
(üçüncüsü) Ben hasta
iken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ziyaretime geldiğinde: "Ey
Allah'ın Resulü! Malımın tümünü vasiyet edeyim mi?" dedim. Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni bundan menetti. Yarısını vasiyet edeyim
mi?" dediğimde: ''Hayır!'' karşılığını verdi. "üçte birini vasiyet
edeyim mi?" diye sorduğumda ise sustu ve herhangi bir cevap vermedi. Bu
olaydan sonra da vasiyette üçte birlik oran geçerli oldu.
(Dördüncüsü ise)
Ensar'dan bir adam yemek yapmıştı. Herkes yiyip içti ve sarhoş oldu. Bu mesele
(içkinin) tahrim ayeti inmeden önceydi. Toplandık ve Ensar övünerek:
"Ensar (sizden) daha hayırlı kişilerdir" dediler. Muhacirler de:
"Muhacirler (sizden) daha hayırlı kişilerdir" dediler. Bunun üzerine
bir kişi bir deve çenesi kemiği ile saldırıp burnuma vurdu ve burnumu kırdı."
-Sa'd burnu kırılmış biriydi- Bu sebeple de: "Ey iman edenler! Şarap,
kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir;
bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan içki ve kumar yoluyla ancak
aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi, Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak
ister. Artık (bunlardan) vazgeçtiniz değil mi?,[Maide 90,91] ayetleri nazil
oldu.
[Hasen]
Diğer tahric: Tayalisi
(208) rivayet etti.
26656 (l)'de tekrar
edecektir.
13388 (4)- Mus'ab b.
Sa'd der ki: Babam hakkında dört ayet nazil oldu, (Birincisi) Bedir savaşı
sonrasında elde ettiği bir kılıcı alıp Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) gitti ve: "Ey Allah'ın Resulü! Bu kılıcı bana hibe et" dedi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Onu (yerine) bırak'' buyurdu. Sonra
bir daha:
"Ey Allah'ın
Resulü! Bu kılıcı bana hibe et" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yine: ''Onu (yerine) bırak'' buyurdu. Sonra bir daha: "Ey Allah'ın Resulü!
Bu kılıcı bana hibe et, ben (savaşta) yeterli olmayanlar gibi mi
sayılacağım?" dediğinde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Onu
aldığın yere bırak'' buyurdu. Bunun üzerine: "Sana ganimetler hakkında
soruyorlar. De ki: "Ganimetler, Allah'a ve Resulüne aittir"[Enfal 1]
ayeti nazil oldu. (İkincisi) Ensar'dan bir adam yemek yapıp kendilerini davet
etti. Herkes yiyip içti ve sarhoş oldu, Ensar ve Kureyşliler birbirlerine karşı
övünmeye başladı. Ensar övünerek: "Biz sizden daha hayırlı kişileriz"
dediler. Kureyşliler de: "Biz sizden daha hayırlı kişileriz" dediler.
Bunun üzerine Ensar'dan bir kişi bir deve çenesi kemiği ile saldırıp Sa'd'ın
burnuna vurdu ve burnunu kırdı." -Sa'd burnu kırılmış biriydi- Bu sebeple
de: "Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans
okları birer şeytan işi pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa
eresiniz"[Maide 90] ayeti nazil oldu. (üçüncüsü) Sa'd'ın annesi:
"Allah onlara akrabalık bağlarını gözetmeyi ve anne babaya iyiliği
emretmiyor mu? Vallahi ölene kadar veya Muhammed'i inkar edene kadar bir şey
yemeyecek ve bir şey içmeyeceğim" dedi. Ona bir şeyler yedirmek
istedikleri vakit ağzını açmak için bir tahta parçası sokar ve yiyecek
koyarlardı. Bunun üzerine: "Biz insana, ana babasına iyi davranmasını
tavsiye etmişizdir. Çünkü anası onu nice sıkıntılara katlanarak taşımıştır.
Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur. (İşte bunun için) önce bana, sonra da
ana-babana şükret diye tavsiyede bulunmuşuzdur"[Lokman 14] ayeti nazil
oldu. (Dördüncüsü) Sa'd hasta iken Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu
ziyaret için yanına girdi. Sa'd: "Ey Allah'ın Resulü! Malımın hepsini
vasiyet etmek istiyorum" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Hayır'' karşılığını verdi. Sa'd: "üçte ikisini" deyince
yine: ''Hayır'' karşılığını verdi. üçte birini deyince de, Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) sustU.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
(1748) ve Tirmizi (3189) rivayet ettiler.
19240 (l)'de tekrar
edecektir.